“Ne zaman işler kaldırabileceğimden biraz daha ağırlaşsa, sen benim kaçışım ve tek sığınağımsın.” April Avery
Yazmak, kendimizi ifade edebildiğimiz kutsal bir alan olabilir. Her şeyimizle kendimiz olma, gerçekleri söyleyebilme imkanını bulamadığımızda o alanı kendimiz yaratabiliriz. Bu güvenli alan yazılarımız olabilir. İyileştirici yazı, onu doğru kullanırsak, bize paha biçilemez hediyeler verir: Özgürlüğümüzü. Yaşama sevincimizi. Kendimize sevgimizi. Huzurumuzu. Yaşadığımızı hissettiren benlik duygumuzu. Kendi gerçeğini konuşabilmenin, kendini ifade edebilmenin hediyeleridir bunlar. Yazı yalnızca bir araçtır.
Bizi ne iyileştirir: 11 İçgörü
Aşağıda bu konuda etkili bir yazı çalışması bulacaksınız. Ama önce, hayatı boyunca kendini ifade etmekte, gerçeği söylemekte, duygularını paylaşmakta zorlanmış biri olarak, önce kendi yolculuğumdan değerli bulduğum birkaç içgörüyü paylaşmak istiyorum. Belki bazılarımıza ayna tutar:
Hakkında konuşmadığımız şeyleri iyileştirmek zordur, kendimizi gerçekten ifade edebileceğimiz güvenli alanlar bizi iyileştirir.
Her yerde, herkese tüm gerçekleri söylememiz gerekmiyor; hazır olmayı bekleyebiliriz, enerjimizi korumayı seçebiliriz, susmayı tercih edebiliriz.
Gerçekleri söylemek için güvenli ve yargılanmadığımız alanlara ihtiyacımız var.
Sevgi ve şefkatle hareket ediyorsak, huzuru bozmak pahasına kendi gerçeğimizin arkasında durabiliriz.
Her zaman doğruyu söyleyelim. Doğru zamanı seçelim, saygıyla ve sevgiyle ifade edelim, karşımızdakinin acını acıtmadan ifade etmenin yolunu bulalım. Ama gerçeği söyleyelim. Çünkü gerçeğin üzerinde çalışılabilir. Ve herkes gerçeği bilmeyi hak ediyor, büyük resimde herkes için en iyisi bu.
"Gerçek ihtiyaçlarımızı ve isteklerimizi" ifade etmek zor olabilir ama bu gerçek şifadır. Kendimizle bağımızın güçlü olması anlamayı, hissetmeyi ve anlaşılmayı sağlar.
Cesur olabiliriz ve olmaya hakkımız var, hayat yolculuğunun bir parçası da bize hizmet etmeyen kalıpları bırakmak.
Utanç gerçeği söylememizi engeller, sevgi dolu alanlar iyileşmemize yardımcı olur.
"Ne hissettiğimizi ifade eden sözcüğü" bulduğumuzda içimizde bir parça yerine yerleşip iyileşir. Bu bazen günler, aylar sürebilir.
Düşüncelerimizin ve duygularımızın arkasındaki enerjiler önemli, bazı enerjiler bizim değil, farkında olursak hangi yüklerin bizim olduğunu, hangilerini dışarıdan aldığımızı anlayabiliriz.
Bizi zorlayan bir konuyu güvende hissettiğimiz 1 kişiyle, 1 yerde paylaşıp onun üzerimizdeki enerjisini değiştirebilirsek bu dönüşüm demek. Defalarca, yıllarca aynı konuyu irdelemek yerine. Bu gerçek anlamda özgürleştirici bir deneyim ve o yer yazılarımız olabilir.
Yazı Çalışması: İtiraf Yazıları (Confessional Writing, Diana Raab Ph.D.)
Dr. Diana Raab şöyle diyor:
"Hepimizin sırları var. İtiraflarımızı yazmak, duygusal sağlığımızın iyileşmesine yardım eden, derin ve gizli duyguları ortaya çıkarmak için kullanılan iyileştirici bir yazı biçimi olabilir. Kendimizi daha iyi tanımanın, huzurlu bir ruh hali yaratmanın bir yoludur bu.
Ne yazacağımızı bilemiyorsak kendimize "hangi yükü taşıyorum?” sorusunu sorabiliriz.
İşte öğrencilerimin geçmişte yazıya döktüğü bazı itiraflar:
* Sahte bir yasal mektup yazdım.
* Ben biseksüelim.
* Çocukken cinsel istismara uğradım.
* Seks hakkında düşünmeden duramıyorum.
* Annemden kurtulmak istiyorum.
* Profesörümle kaçmayı hayal ediyorum.
* Sadece seksi asistanları işe alıyorum.
*Telefon çaldığında asla cevap vermem.
* İşimi seviyorum ama uyum sağlamak için herkese nefret ettiğimi söylüyorum.
* 50 yaşındayım ve büyüyünce ne yapmak istediğime dair hiçbir fikrim yok.
İtiraf yazıları, günlük, mektup, deneme, hikaye veya şiir gibi birçok farklı biçim alabilir. “Ben” diye başlayan ifadeler içeren ve bir sırrı paylaşan her yazı bir itiraf yazısı olabilir."
Yazı çalışmasını paylaşmadan söylemek istediğim bir önemli konu var. Akademik araştırmalar şunu söylüyor:
Yazarak kişisel hikayemizi ve hayata bakışımızı değiştirebiliriz. Ama içimizi döküp travmalarımızı yazmakla iyileştirici yazı arasında fark var. Duygusal zorluk ve travmaları sürekli yazmak ruminasyona neden olabilir, yani zihinde bunları tekrar tekrar çevirmeye neden olup sağlığı olumsuz etkileyebilir. İyileştirici yazı ise aralıklarla, zorlamadan yazmayı, yazarken gelişim odaklı olmayı, duyguları dürüstçe fark etmeyi, yaşadıklarımızı sakince gözlemleyip anlamayı, onlardan çıkarımlar yapmayı öneriyor. Yazı o zaman faydalı. Peki nasıl?
Gerçek duyguları bastırmadan ifade ederek, kurban bilinciyle değil en bilge halimizle yazarak; yani dramamıza değil deneyimin bizi nasıl geliştirip güçlendirdiğine odaklanarak; çok sevdiğimiz birine destek olurken nasıl olumlu yanları görüyorsak, deneyimin öğrettiklerini, gösterdiklerini vurguluyorsak aynı şekilde. Yazarken amacımız şu olsun:
-Gerçek duygumuzu fark etmek
- Neye ihtiyacımız olduğunu fark etmek
-Yaşadıklarımızla nasıl değişip olgunlaştığımızı fark etmek
-Kendimize “şefkat” vermek
Dönüşümü bunlar sağlıyor.
Yazı Çalışması:
Yalnız kal, nefesini yavaşlatarak derin nefesler al, sayfanın başına “nefes al” yazabilirsin.
Kendine sor: Hangi yükü taşıyorum?
Gelen yanıtı dürüstçe, planlamadan yaz.
Hataları, tutkuları, sırları, fantezileri, hayalleri yazabiliriz.
Yazının sonunda kendine dair ‘fark ettiklerini’, çıkardığın içgörüleri olumlu bakış açısıyla yaz. Yargılamadan, gözlemci olarak yaz. En zor deneyimler en büyük aydınlanmaları getirir.
Yazdıklarını kimseyle paylaşma, sansürsüz yaz.
İyileştirici bir yolculuk olması dileğiyle.
Bu bir interaktif günlük.
Şimdi aşağıdaki butona tıklayarak günlük yazmaya başlayabilirsin. İstersen yazını bana ulaştırabilir, yayınlanmasını talep edebilirsin. Yazını paylaşmak istemezsen, kendi özel günlüğüne yazabilirsin. Kendinle buluşup iyileştirici bir yolculuğa çıkmak için rahatsız edilmeyeceğin bir köşe bul, istersen bir mum yak, güzel bir müzik aç ve yazmaya başla.
Bu paylaşımlar yalnızca bana ulaşır, gizliliğe saygı prensibiyle aramızda kalır, yayınlamak tamamen sana ait bir tercihtir.
Bana soru sormak veya duygu ve düşüncelerinizi paylaşmak isterseniz burada, yorumlarda buluşalım♥️